01. Romansın 02. Bohçacılar
03. Tulum
04. Manolya
05. Dört Beygiri
06. Sazan Balığı
07. Lambada Gaz Kalmadı
08. Elleri Kapalı Cepleri Paralı
09. Kolacı
10. Alem Orak Biçiyor
11. Karaçalı
12. Arapça
Download
01. Romansın
01. Dervisis Ke Rita / Dervis ve Rita / Dervish and Rita -- 03:12
Albümdeki Eserler
1. Gerçek Erenler
1.Gülbank
1. Basimda altin tacim
1.Benim Yarim (Kilisli Kız) (Söz : Asım Kuzuluk)
1. Nenni Desem Uyur`mola / Bayan S.
Albümdeki Kayıtlar :
01. Acilan Bir Gonca Bir Guldur Gızları
1- Hasretinle Yandı Gönlüm
01.Uşşak Peşrevi: Neyzen Aziz Dede
Tenekeci Mahmut, bir kez işittiği gazeli ezberleyebilecek hafızaya, şaşmaz bir ritm duygusuna, müthiş bir sese ve yoruma sahip. Urfa'da yüzyıllar boyu süren sıra gecesi geleneğinin en sıradışı temsilcilerinden biri. Kazancı Bedih'in hocası da olan Tenekeci Mahmut, isminden de anlaşılacağı gibi tenekecilikle hayatını kazanmış ünlü bir müzik adamı...
SAZ'A GENEL BİR BAKIŞ:
CD 1 / BESTEKAR PADİŞAHLARIN SAZ ESERLERİ Necdet Yaşar (Tanbur), Ruhi Ayangil (Kanun), Derya Türkan (Kemençe), Ahmet Şahin (Ney), Özer Özel (Tanbur), Serdar Bişiren (Bendir, Daire)"
Saray kendi bünyesinde musikici yetiştirdiği gibi, saray dışında yetişmiş olan musikicileri de ya sürekli olarak kadrosuna almış ya da onlardan zaman zaman sarayda düzenlenen musiki meclislerine katılmalarını istemiştir. "Küme faslı", sarayda görevli musikicilerle saray dışından gelenlerin bir arada calip okudukları fasıl için kullanılmış bir deyimdir. Hamamîzâde İsmail Dede Efendi'nin saraya çağrılışı bu uygulama için iyi bir örnektir.
Hamamîzâde'nin henüz Mevlevi dergahında çiledeyken bestelediği, İstanbul'da kısa sürede nam salan buselik makamındaki "Zülfündedir benîm baht-ı siyahım" sözleriyle başlayan şarkı, III. Selim'in dikkatini çekmiş ve musahiplerinden Vardakosta Ahmed Ağa'yı dergaha göndererek derviş İsmail'i saraya çağırtmıştır. Daha sonra Dede Efendi, sarayla Mevlevi dergahı arasında gidip gelmiş, bir ara sarayda müezzinbaşı görevinde bulunmuş, ama hiçbir zaman bu görevini ömrü boyunca sürdüren bir saray adamı olmamıştır. Bu da göstermektedir ki saray, İstanbul'daki musiki etkinliklerini izleyen, başarılı musikicileri bünyesine alarak gelişmelerine olanak sağlayan, onların kültürel yönden beslenmelerinde de başrolü oynayan bir işlev üstlenmiştir.
